İNSANLAR DOST DEĞİL, MÜŞTERİ Mİ?
“Mekânımız
piyasadır. İnsanlar dost değildir. Hayatta hiç kimsenin akrabası kalmamıştır.
İnsan kılığında gördüklerimizin hepsi müşteridirler.” (Henry
Sen Neden Buradasın? 2, İsmet ÖZEL)
Şimdi anlamına yakinen şahit olduğum bu cümleleri, yıllar önce meğer atlayarak okumuşum. Şehvetle yapılan her türlü ayıbın ve haksızlığın temize çıkartılması için, hayatın gerçeklerinin günah keçisi olarak ileri sürüldüğü günlerin değer yargılarıyla besleniyoruz. Toplum öyle bir yöne doğru yol aldı ki, her türlü ilişki ve arkadaşlıklar muhtemel bir fayda, imtiyaz ümidi ve ekonomik beklentiler üzerine kuruluyor. Bu beklentileri karşılayamayacaksa, verilen bir selam, tebessüm, ilgi ve alaka israf sayılıyor.
Zaman zaman, “Dolap Beygiri” filmindeki memur Ali’nin durumunu andıran çalışma masamdan kafamı kaldırıp, gelip giden insanlara bakıyorum da, gönlüm razı olmayarak İsmet ÖZEL’e hak veriyorum. Sokaklarda, haberlerde görüp duyduklarıma ise zaten dayanamıyorum. İnsanlar, her geçen gün daha çok “sahip olmak” iştahıyla yanıp tutuşuyor ve çevresini bu tutkularıyla yakıyor.
Çoğunluk, tercihleriyle mekânlarının piyasa olduğunu gösterse de, insan insanın kurdu değil dostudur diyen, her türlü ayartıcıdan korunmak için diğerkâmlığı yüreğinde muska gibi taşıyıp hayırda yarışan, menfaate ayarlı bereketsiz vakitlerden bizi koruyup her türlü sosyal ilişkide mihenk taşı olarak liyakati, adaleti esas alan, her daim sözün güzeline talip olan, selamı, muhabbeti, paylaşmayı önceleyen, hemhal olmayı bilen insanlar da var.
Eskilerin çok güzel bir lafı vardır, "Hal saridir" derler. Bu yüzden, güzel bakıp güzel gören, güzel düşünen insanlarla birlikte olmaya çalışıyorum. Bu insanlarla kurulan dostlukları, İbrahim Suresi’nde güzel söz için verilen misalden esinlenerek, kökü sağlam, dalları göğe yükselen ve her zaman meyvesini veren ağaca benzetiyorum. Zamanında emek verilip dikilen, kökü sağlam ağaçların suyunu verip, marazlı yanlarını budayıp bakımını yapıyorum. Bakımını yapmazsam eğer, akıbet ayetlerin devamında sır değil.
Kökü sağlam dostlukların yaşandığı mekânlarda yapılan hoş sohbetin, bize iyi geleceğine inanıyorum. Bazı vakitler, bir dostu anıyor, onu arıyorum.
Bu yazıyı okuduysanız, değer verdiğiniz ve size değer verdiğine inandığınız bir dostunuzu arayın lütfen.
Şimdi anlamına yakinen şahit olduğum bu cümleleri, yıllar önce meğer atlayarak okumuşum. Şehvetle yapılan her türlü ayıbın ve haksızlığın temize çıkartılması için, hayatın gerçeklerinin günah keçisi olarak ileri sürüldüğü günlerin değer yargılarıyla besleniyoruz. Toplum öyle bir yöne doğru yol aldı ki, her türlü ilişki ve arkadaşlıklar muhtemel bir fayda, imtiyaz ümidi ve ekonomik beklentiler üzerine kuruluyor. Bu beklentileri karşılayamayacaksa, verilen bir selam, tebessüm, ilgi ve alaka israf sayılıyor.
Zaman zaman, “Dolap Beygiri” filmindeki memur Ali’nin durumunu andıran çalışma masamdan kafamı kaldırıp, gelip giden insanlara bakıyorum da, gönlüm razı olmayarak İsmet ÖZEL’e hak veriyorum. Sokaklarda, haberlerde görüp duyduklarıma ise zaten dayanamıyorum. İnsanlar, her geçen gün daha çok “sahip olmak” iştahıyla yanıp tutuşuyor ve çevresini bu tutkularıyla yakıyor.
Çoğunluk, tercihleriyle mekânlarının piyasa olduğunu gösterse de, insan insanın kurdu değil dostudur diyen, her türlü ayartıcıdan korunmak için diğerkâmlığı yüreğinde muska gibi taşıyıp hayırda yarışan, menfaate ayarlı bereketsiz vakitlerden bizi koruyup her türlü sosyal ilişkide mihenk taşı olarak liyakati, adaleti esas alan, her daim sözün güzeline talip olan, selamı, muhabbeti, paylaşmayı önceleyen, hemhal olmayı bilen insanlar da var.
Eskilerin çok güzel bir lafı vardır, "Hal saridir" derler. Bu yüzden, güzel bakıp güzel gören, güzel düşünen insanlarla birlikte olmaya çalışıyorum. Bu insanlarla kurulan dostlukları, İbrahim Suresi’nde güzel söz için verilen misalden esinlenerek, kökü sağlam, dalları göğe yükselen ve her zaman meyvesini veren ağaca benzetiyorum. Zamanında emek verilip dikilen, kökü sağlam ağaçların suyunu verip, marazlı yanlarını budayıp bakımını yapıyorum. Bakımını yapmazsam eğer, akıbet ayetlerin devamında sır değil.
Kökü sağlam dostlukların yaşandığı mekânlarda yapılan hoş sohbetin, bize iyi geleceğine inanıyorum. Bazı vakitler, bir dostu anıyor, onu arıyorum.
Bu yazıyı okuduysanız, değer verdiğiniz ve size değer verdiğine inandığınız bir dostunuzu arayın lütfen.
Başka bir yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın.
Yunis ELMAS
''Hayatın gerçeklerinin günah keçisi olarak ileri sürüldüğü günlerin değer yargılarıyla besleniyoruz.'' muazzam bir tespit abi.
YanıtlaSilTarık Tufan'nın Anna şiirinden bir pasaj da ben paylaşayım
''Biz her şeye,
esirgeyen ve bağışlayan,
çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan,
hep esirgeyen ve hep bağışlayan
rabbin adıyla başlayan adamlarız anna.
büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
sanayi devriminde bile,
karanlık, rutubetli, çok bağırışlı,
çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız
bir fabrikada hayatta kaldık sırf bu yüzden.
piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde.
kalbimiz derken,
ilk gençliğimiz, sakalımız,
bir kasetin iki yüzüne de ard arda kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum
aslında.
işte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.
insaf et anna!
...
/Mustafa Ş.
Yorumun ve şiir için teşekkür ederim Mustafa.
Sil"Az insan çok huzur " şu aralar en sevdiğim söz. Az olsun, öz olsun ama candan olsun. Kaleminize sağlık ...
YanıtlaSilKitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.
SilEvet maalesef ki,selam vermek bile bazı insanlara zor geliyor,samimiyetsiz ve çıkarcı davranışlar artıyor giderek.Ama yine de güzel insanlar var,gönlü güzel kalbi güzel. Onlara ve kendime sıgınıyorum: )Güzel bir yazı olmuş,teşekkürler.
YanıtlaSilKitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için ben teşekkür ederim.
SilKitaplara kaçıp yorum paylaştığınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSilKökü sağlam dostlukların iyi geleceği konusunda o kadar haklısınız ki😊 geçen yıllar dostluklara güven duygusu katıyor o duygu özel bir duygu . Kaleminize sağlık
YanıtlaSilKitaplara kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.
SilBlogdaki her bir yazını severek okudum ama bu yazın bi başka olmuş... Sağlıcakla
YanıtlaSilKitaplara kaçanları ziyaret ettiğiniz ve bu güzel düşünceniz için teşekkür ederim.
SilNe kadar güzel ne kadar gerçek bir yazı. Buyuk sözler buyuk bir ustalıkla islenmis. İçime işledi. Kutluyorum seni.
YanıtlaSilKitaplara kaçanları ziyaret ettiğiniz ve bu övgü dolu sözleriniz için teşekkür ederim.
SilKainat varlığını insan üzerinden yürüttüğü şu zamana kadar, hasbel kader senin yakarışta bulunduğun minvalde devam ettiği kanısındayım abi. Özü ve sözü bir olmak söylemi dillerde pelesenk olsada, özüyle sözü bir olan iyiler kıyılarda köşelerde her dönemde var. Mevlam özü sözü bir, muhabbeti hoş insanlarla karşılaştırsın seni abi. Ben böyle bir hasleti taleb edecek yetkinliğe eremeden yazından istifade edebilme cüretkarlığını gösterdim😊 Hakkını helal et yazılarından mahrum etme bizi.
YanıtlaSilBu güzel düşüncelerin ve katkın için teşekkür ederim İbrahim.
SilHerkes arkadaşım olabilir ama dostum olacak insanlar azdır. Onun içinde uzun yollardan geçmesi gerekir :)
YanıtlaSilKitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim. Dostluklarda sınanır bir gün.
SilGerçekkdostluklar kalıcıdır. Sınamaya ihtiyaç varsa zaten dost değildir. Arkadaştır. Olmasa da olur.
SilArkadaş bulmak kolay ama dost bulmak zordur... :)
YanıtlaSilKitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.
Silbizim ülke insanı böyle işte. henüz gözü doymadı herhalde, bütün ilişkiler çıkar fayda üzerine kurulu. avrupada böyle bir şey yok.
YanıtlaSilKitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.
SilKesinlikle doğru.....Söyleyecek söz yok....
SilMaalesef doğru ama gerçek dostluklar (içinde çıkar ilişkisi olmayanlar) da nadir olur. Değerini bilmek lazım.
YanıtlaSilKitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.
SilDoğru söze ne denir ki... İnşallah güzel dostlar çıkar karşımıza..
YanıtlaSilİnşaallah Arif Bey.
SilBuram buram menfaat kokan davranışlar etrafı sarmış. Sadece sohbetine talip biri varsa onu bırakma derim.
YanıtlaSilTeşekkürler. Çok şükür yalnızca sohbete talip olan dostlar var.
SilSağlam dostluklarımız olur inşallah...Teşekkürler :)
YanıtlaSilİnşallah. En büyük temennimiz bu yönde. Yorumunuz için teşekkür ederim.
Silenteresan bir ülkeyiz , daha da enteresan olmaya hızla devam ediyoruz...
YanıtlaSilAslında tüm dünya enteresan olmaya devam ediyor. Ve bu gidiş de beni kaygılandırıyor. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Sil