18-KATHARINA BLUM'UN ÇİĞNENEN ONURU / HEINRICH BÖLL
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! (İsra Suresi;36)
Her
şeyin herkes tarafından çok kolay kayıt altına alınıp yayıldığı günlerdeyiz. Çamur at izi kalsın durumuyla kimin ne
zaman karşılaşacağı belli değil artık.
Sosyal
medya; bilgi edinme ve düşünceyi özgürce ifade edebilmek, iletişim kurabilmek
için verimli olduğu kadar, kişi ve kurumların haysiyetinin ihlal edildiği,
saldırıya açık hale geldiği, toplumların yönlendirildiği, yapanın yanına kar
kaldığı bir platform ayrıca. Yapılan etkileşimlerle mağduriyetlerin giderildiğine,
hakların elde edildiğine, toplumsal duyarlılık ve farkındalıklar yaratılarak
olumlu dönüşler alındığına şahit olsak da, bir grubun diğer gruba ya da
şahıslara olan kişisel husumeti ve nefreti nedeniyle haber yapılıp hedef
gösterildiği de bir gerçek.
Kişilerin
onurunun kırılması, hayatlarının alt üst edilmesi pahasına, tek bir dokunuşla yapılan
beğeniyle, yanıltıcı bir haberin kısa süre içerisinde çığ gibi büyümesine yol
açılmaktadır. Yalan haber engellense, tekzip edilse bile, itibar suikastına
uğrayan kişinin artık milyonlarca insan tarafından damgalanmasının önüne
geçilememektedir.
Yazılı
ve görsel medyanın yaygın kullanıldığı dönemlerde, yasalarla (bkz: 1982 sayılı Anayasanın md.26, Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi md.10, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi md.19) teminat
altına alınan basın özgürlüğü mutlak sınırsız bir hak olmayıp aynı zamanda “başkalarının
şöhret veya
haklarının, özel ve aile hayatlarının korunması” amacıyla
sınırlandırılmıştır.
Günümüzde de, sosyal
medya aracılığıyla yapılan kişi ve kurumların onur ve saygınlığını zedeleyecek
saldırı, iftira ve hakaretler, kişilik hakları ve ifade özgürlüğü arasındaki
hassas dengeye zarar vermeden, demokratik
hakların ihlal edilmemesi kaydıyla bazı yasal düzenlemeleri zorunlu
kılmaktadır.
&&&
Toplumların
yönlendirilmesinde etkisi her gün artan sosyal medya linci; Heinrich Böll
tarafından 1974 yılında yayımlanan ‘Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru’ adlı
romanını tekrar okuma ihtiyacı uyandırdı bende.
Medyanın
haber yapma özgürlüğü ve bireyin özel yaşamına müdahalesini işleyen romanın
başkahramanı Katharina Blum, zorlu hayat şartları altında yetişmiş, geçimini zengin
ailelerin ev yönetimini ve temizlik işlerini üstlenerek kazanan, kendi ayakları
üzerinde durmaya çalışan, güzelliği nedeniyle çalıştığı yerlerde zaman zaman
tacize maruz kalan güçlü bir karakter.
Eğlenmek için çıktığı bir gece, suçlu ve terörist olduğu
şüphesiyle polis tarafından takip edilen Ludwig Götten isimli biriyle tanışır
ve geceyi birlikte geçirir. Sabahında, polisler Katharina Blum’un kapısını çaldığında Ludwig Götten çoktan gitmiştir.
Katharina Blum bir suçluya yardım etmekten polis tarafından sözlü şiddete ve
hakarete de maruz kalarak sorguya alınır.
Basın tarafından, devletin
yetkili kurumlarıyla işbirliği yapılarak konu çarpılır. Telefonları dinlenir. Zeitung
adında bir gazete muhabiri Werner Tötges
tarafından, daha fazla tiraj ve kazanç uğruna suçla ilişkisi kesinleşmeden, Katharina Blum’un hayatının en mahrem yanları
deşifre edilir. Geçmişi, sosyal çevresi, ailesi, ekonomik durumu hakkında yalan
yanlış bilgiler üretilerek kişisel fotoğrafları servis edilir. Eski eşinin tek
taraflı asılsız beyanlarına itibar edilir. Yalan
habere inanmaya, bir insanın itibarının yerle yeksan olmasına ve deşifre edilen
özel hayatları izlemeye hevesli kamuoyunun kucağına sex düşkünü, hırsız,
terörist diye paketlenip atılır.
Tüm bu
olanlara, annesinin yüreği dayanmaz ve vefat eder. Onuru ayaklar altına alınan,
toplum karşısında savunmasız bırakılıp hakaretlerine maruz kalan ve hayatı
altüst olan Katharina Blum için cinnet geçirmek kaçınılmaz bir son olur ve buna
sebep olanlardan intikamını alır.
Basın özgürlüğünün özel hayata müdahalesi ve gizliliğini ihlal meselesi, romanın yazıldığı dönemden günümüze kadar yapılan düzenlemelere rağmen sorun olmaya devam ediyor. Dört gün gibi kısa bir süre içinde, suçsuz bir bireyin hayatının nasıl mahvedilebileceği gösteren bu roman, hak ve özgürlüklerin kullanımı ve kısıtlanması konusunda yeterli ahlaki bilinç düzeyine erişilmediği sürece güncelliğini koruyan bir eser olarak okunmaya devam edecektir.
Yunis ELMAS
Günümüzde habercilik çığırından çıktı gerçekten. Herkes bir şeylere saldırmak için bahane arıyor. Basına inanmıyorum, hepsi kendi tuttuğu tarafa göre karşı tarafla ilgili gerçekleri çarpıtıyor. İnsanımız da takım tutar gibi abartılı şekilde bunların peşinden koşuyor. Siyasetten nefret ediyorum bu yüzden. Kitap hakkında pek bilgim yoktu, paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSilİnşallah, hem yazılı ve göresel basında, hem de sosyal medyada ilkeli, dürüst ve tarafsız bir haber yayma alışkanlığının olacağı günleri görürüz. O zaman, hem basına inancımız artar, hem de siyasettin nefret etmeyiz belki. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
SilNe doğru yazmışsınız öyle, her bir cümleniz dikkate alınmalı ve kulağa küpe olmalı. Kitabı değerlendirmeye aldım, teşekkürler
YanıtlaSilYorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim. Umarım beğeneceğiniz bir kitap olur.
SilÇok önemli, çok hassas bir mevzu . Yasalara ve ciddi yaptırımlara ihtiyaç var. Özellikle sosyal medya üzerinden istismar eden ve edilen çok insan olduğu göz önüne alındığında 'bilişim suçlarının' tanımı ve kapsayıcılığı üzerinde kanun yapıcılara çok iş düşmekte. Bahsettiğiniz kitap, anlatmaya çalıştıklarınızla çok güzel örtüşmüş. Emeğinize sağlık Yunis Bey 😊🤚
YanıtlaSilMaalesef bu konuda gerekli düzenlemeler yapılmazsa ileride daha büyük sorunlar doğurmaya, toplumlar üzerinde güvensizlik tohumu ekmeye devam edecek. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
SilÇok güzel bir yazı olmuş sonuna kadar katılıyorum.Ğstğne ekleyecek söz bulamadım🤭
YanıtlaSilYorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
SilEn kısa zamanda okuyacağım. Tanıtım için teşekkürler.İnsanlar artık her şeye hemen inanır oldu maalesef ve linçlemek çok kolay.
YanıtlaSilBeğenerek okuyacağınız ve değerleme yapacağınız bir kitap olmasını umuyorum. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkürler.
SilMaalesef özel hayatımız hiç bu kadar tehlike altında olmamıştı.
YanıtlaSilHer an herkesin bu olumsuz durumla karşılaşma ihtimali yüksek maalesef. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkür ederim.
Silkitabı da iyi filmi de çok iyi bu eserin :)
YanıtlaSilFilminden haberim yoktu. İzlerim o zaman. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkürler
SilUzun zaman önce okumuştum ama konusu aklımda kalmamış. Tekrar okumalı.
YanıtlaSilKonusu akılda kalmadıysa, tekrar okumanızı öneririm. Yorum ve ziyaretiniz için teşekkürler
SilYazınızın ilk bölümüne ben de katılıyorum.
YanıtlaSilHaberleri neredeyse hiç okumuyorum.
Kitaplara kaçanları ziyaretiniz için teşekkür ederim.
SilKendi bloğumda gezinirken yorumunuzu fark edip blogunuzu ziyaret ettim şimdi. Bu kitabı yıllar önce okumaya başlamış sonra bi yoğunluğa kurban etmiştim. Hala yarım öylece duruyor. Aslında o kadar önemli bi mevzuyu işliyor ki sizin de yazınızda belirttiğiniz üzere. Hatırlatıcı oldu. Teşekkürler…
YanıtlaSilYorum ve ziyaretiniz için teşekkürler. Umarım bu yazı kitabı bitirmenize vesile olur
Sil