Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

13- İLK YILLARIN EKMEĞİ / HEİNRİCH BÖLL

Resim
Yılar öncesine dair tanıklığım: Tokat'ın eski mahallelerinde geziyordum. İki çocuk kavga ediyordu. Birinin elindeki ekmekler yere saçılınca yılların verdiği yorgunluktan beli bükülmüş bir amca bastonuyla yanlarına gelip “nimetin kıymetini bilin çocuklar, ekmekleri alın yerden” diyerek çocuklar arasındaki kavgayı bitirdi, düşen ekmekleri öpüp alınlarına değdirmelerini isteyerek barıştırdı onları. Yokluk görmüş kültürümüzün asırlardır yaşattığı bir davranış biçimidir bu. Büyükanne ve dedelerimizden görmüşüzdür; bir gün lazım olur deyip eskimiş, işlevselliği kalmamış eşyaları atmaya kıyamazlar. Her şeyin tüketimle değer bulduğu bir nesle komik ve anlamsız gelse de, “idareli kullanmak lazım” diyerek nasihatte bulunmaktan geri durmazlar. Ekmek denilince, 17 Ağustos depremi sonrası medyada çokça paylaşılan, yıkılmış binaların önündeki gözü yaşlı bir ihtiyarın resmi gelir aklıma. Peki, günümüzde ekmeğin değeri ne kadar biliniyor: “Türkiye’de bir yıl içinde 1,7 milyar