BİR KİTAP BİR ALINTI- 4 (FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ)



GÖSTERİ TOPLUMUNA DAİR

Bugün sosyal medya aracılıyla, artık çığırından çıkmış bir şekilde, neredeyse kurulan her sofranın, gezilen her yerin, satın alınan her eşyanın, kutlanılan her özel günün, verilen/alınan her hediyenin peş peşe gönderilen onlarca fotoğraf ve bildirimlerle paylaşılması, teşhir edilmesi sizce neyi ifade ediyor. Sevdiklerimizle mutluluğumuzun paylaşılmasını mı?


Hayır, işin aslı öyle değil diyor Ahmet Mithat Efendi yüzyıl öncesinden. “Felatun Bey ile Rakım Efendi” adlı romanında bu alışkanlığı bize şöyle anlatıyor:

"Yaradılışının gereğidir ki, insan kendi mutluluğundan yalnız kendisinin haberi olmasıyla yetinmez. Herkesi haberdar etmek ister. Hatta bir adam gerçekte mutlu değilse bile, halkı kendi mutluluğuna inandırmak için hilekarlığı ve yalancılığı dahi kabul eder. (...) Beş liralık bir saate, yirmi beş liralık veya daha pahalı elmas kordon takmak gibi gösterişler, bu yaratılışın en adi seviyesinin gereklerindendir.

Gerçi saat insan için gerekli bir alettir. Köstek neye lazımdır? Saati korumaya lazım olduğuna göre bu işi bir ip ile de görebilir. Hayır, iş öyle değil. İnsanoğlu ister ki, yalnız saatini korumak için kullanacağı ipin yirmi beş altın edeceğini herkes görsün.

Ya bu gösterişin nedeni?


İşte dedik ya! Tadı böyle çıktığı içindir. Şimdi siz şu en aşağı dereceden başlayınız da, kendini Karun’un oğlu gibi gösterebilmek için sebepsiz türlü türlü yalanlara başvurmaya kadar birer birer göz gezdiriniz. Biz işin şu tarafına da bir bakalım: Şu yaratılışın bir gereği demek değil midir ki, çoğunluğun gözünde gezmeye gitmekten maksat, kırı, sahrayı, açıklığı, çimenleri, çiçekleri görmekten ziyade, (…) halka kendisini göstermek olduğundan (… dolayı) etrafta bulunanlara kendisini göstermekten ne zevk alınacağı etraflıca düşünülecek olsa, insanın gezinti yerlerinden nefret edesi gelir. "


Felatun Bey ile Rakım Efendi - Ahmet Mithat Efendi
Say Yayınları, 6. Baskı, 2017, Sayfa; 123
Sadeleştirilmiş Metin

Gösteri çağı/toplumuna dair şimdilik Ahmet Mithat Efendi ile giriş yaptık. 

Bir başka yazıda görüşmek üzere hoşça kalın
YUNİS ELMAS

   

Yorumlar

  1. Türk edebiyatının çok yönlü yazarlarından birisidir Ahmet Mithat Efendi. Edebiyat kitaplarında "yazı makinesi" olarak tanımlanır. Gerçekten önemli tespitler yapmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazı Makinesi olarak tanımlandığını bilmiyordum. Bunu öğrendiğim çok iyi oldu. Teşekkürler.

      Sil
  2. Ne varsa eskilerde var derler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani bu söz öylesine söylenmiş değil. Eskilerden öğrenilecek çok şey var.

      Sil
  3. Çok güzel tespitler yapmış yazar... İnsan psikolojisi her devirde aynı sadece gösterişi yapılan madde değişiyor. Taş devrinde de büyük ihtimalle avlanılan hayvan ile gösteriş yapılıyordu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Araçlar degisse de, gösteriş hep var. Ama, günümüzde bu is biraz cığrından çıkmış gibi. Yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  4. A.Cahit Zarifoğlu'nun eşine yazdığı mektup :

    Berat’e

    Bana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.

    Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin parası, parasızın çenesini yorarsa”, başkalarının mutlu görünümü, insanı kendi mutlu olma imkanını, kabiliyetini görmekten alıkoymamalı. Filmler, resimler birer hayaldir. Başka insanların dış görünümleri de bizi aldatmasın. İnsan kendi mutlu olma imkanını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ve önemli olan yaşanılan “an”dır. Onu ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Yoksa deniz kenarında fotoğrafçılar tarafından düzenlenmiş bir mutluluk tablosu sahtedir ve bazı saf kimselerin duygularını istismar etmekten başka bir şey ifade etmez.

    Acaba anlatabiliyor muyum?

    Cahit

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa, ne güzel anlatmış Zarifoglu. Kaynağını merak ettim. Diyorum ya, sen olmayınca yazılar eksik kalıyor

      Sil
    2. Estağfurullah abi. Mektubun orjinali nerdedir, bu mektup ilk hangi dergide yayınlandı bilmiyorum.Vakti zamanında sosyal medyada denk gelmiştim.

      Sil
  5. Çok sevdigim yazarlardan birisidir.Yillar önce bugünü ne guze anlatmış

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten bu satırları okuyunca edebiyatın toplumları tanımak icin en iyi sosyal bilim dalı olduguna daha çok inandım. Yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  6. Zaman değişiyor ama insanoğlunun açmazları,zaafları,arzuları yani toptan insanlık halleri değişmiyor.Sadece suretleri farklılaşıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız. Ancak bu zaafiyetler geçmiş toplumlarda da bu kadar kabulleniliyor ve takdir görüyor muydu onu bilemiyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  7. İş Bankası'nın Türk Edebiyatı Klasikleri arasında yer aldığı için dikkatimi çekmişti, en kısa zamanda alıp okuyacağım, teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için ben teşekkür ederim. Kitabı okuduğunuzda umarım beğenirsiniz. Blogunuz yeni olmasına rağmen kitap yönünden oldukça zengin olacağını vadediyor şimdiden. Bu kitap hakkındaki değerlendirme yazınızı okumak isteriz. Ancak, şunu belirtmek isterim; bu kategorideki yayınlarım kitap tavsiyesi olarak olarak değilde yaşadığımız hayata, icinde bulundugumuz sorunlara ışık tutan paragrafların paylaşılması gayesini taşıyor.

      Sil
  8. Beklenti üstünü karşılayan bir kitaptı benim için paylaşım için kaleminize sağlık 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim. Yanlış hatırlamıyorsam blogunuzda bu kitap hakkında ki yazınızı okumuştum.

      Sil
  9. Kısacası sosyal medya bu işin bahanesi. Yaptığımız her şeyi teşhit etme, sürekli beğeni toplama, herkese caka satmak insanın özünde var. Ahmet Mithat Efendi 100 yıl öncesini anlatıyor ama emini yüz değil 5 bin yıl öncesine de gidersek durum aynıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdıklarınızda çok hakılsınız. İnsanın temel zaafları var olduğu sürece değişmiyor, bunları tatmin ettiği imkanlar ve kullandığı araçları değişiyor. Yukarı da diğer yorum yazan arkadaslarla yazdığım gibi gösteriş merakı, hırs, diğerini yok eden rekabet anlayışı eski toplumlar da nasıl karşılaşıyordu. Günümüzde bu tutum ve davranışlar artık bireylerin birer ayıbı değilde, toplum tarafından kabullenilir ve teşvik edilir oldu gibi geliyor bana. Katkınız için teşekkürler. Bu konu ile ilgili bir kitap listesi bekliyoruz sizden.

      Sil
  10. Evet çok gösteriş merakının olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Eleştirsek de kıyısından köşesinden bulaşıyoruz maalesef.Ama belki de uzun yıllardır haberleşemedıgimiz insanlara sosyal medyada özellikle facebook da ulaşmanın zevkini yaşamıyorum sersem yalan söylerim.Gecmisimizden hayatımızdan bir çok insana yeni yaşam tarzımızla ulaşıp ,ışte artık buyum böyle yaşıyorum moduna giriyoruz sanırsam))Anılarımızı ,foroğraflarımızı paylaşmakla da yanlız olmadığımızı hissediyoruz belki de ! Ben hicbir kimseyle yaşama dair hicbir seyini paylaşmamayı da doğru bulmuyorum.Fazla içine dönmek gibi geliyor bu durum ! Yani dengeli bir şekilde sosyal medya kullanmak iyi gelir insana diye düşünüyorum. ☺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi yönleri inkar edilemez bir gercek elbette. Ama belittiginiz gibi dengeli bir şekilde olmak kaydıyla. Yorumunuz ve katkınız için teşekkürler.

      Sil
  11. okumadıım okunurmuuuş :) gösteri toplumu sevdiğim konu :) guy debord'un kitabı güzeel bu konudaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Guy Debord'un Gösteri Toplumu kitabından çok faydalandım. Ancak, zor bir kitaptı. Sonraki yayınlarımda ondan yardım alacağım ve alıntılar paylaşacağım. Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  12. O kadar güzel yazmışsınız ki katılmamak elde değil. Maalesef artık gösteriş meraklılarıyla dolu oldu etrafımız. Aşırı tüketici değer bilmez bir topluma dönüştük. Telefonlarımız bile insanlığımızdan değerli oldu. Felatun Bey ile Rakım Efendiyi çok eskiden okumuştum ama tekrar okumam gerektiğini anladım. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, yorumunuz ve katkınız için. Geldigimiz nokta ve toplumumuza dair soylediklerinizde cok haklısınız maalesef.

      Sil
  13. Okulda okumuştum ama yeniden okunabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap hakkındaki değerlendirme yazınızı okuruz o zaman. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  14. Okumadım bakmalı teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kategorideki yayınlarım bir kitap tavsiyesi amacıyla yayınlanmıyor. Ancak, gelen yorumlardan anladığım kadarıyla bir çok kişinin de beğenisini kazanmış. Umarım sizinde hoşunuza gider.

      Sil
  15. Sosyal medya konusunda söyleyeceğim. Benim kullanma amacımı şöyle açıklayabilirim; "aa ne güzel bir tarifmiş ben de yapayım", "Bu dekorasyona bayıldım aslında salonumdaki şu köşeyi böyle değerlendirebilirim" ya da "ben bunu aldım çok beğendim ya da faydasını gördüm siz de deneyebilrsiniz" şeklinde :)

    Ama tabi nispet amaçlı kullanan da çok...

    Bu arada takipteyim artık blogunuzu sizi de bklerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yayını hazırladığımda bazı kişiler tarafından hoş karşılanmayacağını düşünmüştüm. Nitekim, bu yayından sonra iki takipcim blogumu takip etmekten vazgeçti. Bu nedenle, sosyal medya kullanıcısı bir olarak sizin takibe geçmeniz mutlu etti beni. Sosyal medyanın çok olumlu yanları ve sağladığı imkanlar inkar edilemez. Bloglarımızda ve diğer sosyal medya hesaplarında elbette tanıtım amacıyla olsun, güzel şeylerin paylaşılma amacıyla olsun, gezilen, görülen yerlerin, kurulan sofraların ve benzeri .... paylaşılması yadırganılacak bir durum değil. Bizim karşı çıktığımız husus bu değil. Çünkü, bir çok kullanıcının niyeti bu degil. Belirttiğiniz gibi gösteriş ve nispet etme amacıyla kullanılmasına bizim itirazımız. Kitaplara Kaçanlara hoş geldiniz.

      Sil
  16. Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  17. harika bir kitap paylaşım için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanları ziyaret edip yorum yazdığınız için ben teşekkür ederim.

      Sil
  18. Gösteriş sosyal medyayla birlikte tavan yapmış olsa da, aslında hep vardı ve hep de olacak... :)
    Ben de okumuştum bu kitabı çooook eskiden bir yaz günü...
    Ben de beklerim bloga, sevgiler! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanları ziyaret edip yorum yazdığınız için teşekkürler. Gösteriş bahsettiginiz gibi sosyal medyayla çok daha fazla ve cok kolay bir şekilde yaygınlaştı. İadeyi ziyaret yapaçağım elbette.

      Sil
  19. Yüzyıl öncesindeki düşünce bugün bile güncel...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük eserler geleceğe de ışık tutuyor. Bu yüzden yüzyıldır okunuyor. Yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  20. Taa o zamanlardan bilmis. Insanoglu degismiyor 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Usta edebiyatçıları bu yüzden çok seviyorum. Yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  21. bu kitaba bayılmıştım, ben kahkahalarla güldürebilmiş ender kitaplardan biri, bu alıntı da güzelmiş, önemli bir eser gerçekten, paylaştığınız için teşekkürler, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanları ziyaret edip yorum yazdığınız için ben teşekkür ederim.

      Sil
  22. Kitabı severek okumuştum. Güzel tespitleri var yazarın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanları ziyaret edip yorum yazdığınız için teşekkürler. Benimde severek okuduğum bir kitap oldu.

      Sil
  23. Okumam lazım. Aydınlattınız, çok teşekkür ederim.
    Gösteriş merakı insanların zaaflarından sadece biridir. Çağımızda ivme kazandı.Elinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gösteri merakı hep vardı ama söylediğiniz gibi çağımızda ivme kazandı. Kitabı umarım beğenirsiniz. Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  24. Ahmet Mithat Efendi edebiyatımızda hemen her konuda çok sayıda eser vermiş bir sanatçıdır. Bu nedenle yazı makinesi olarak adlandırılırdı. Romanları basılmadan önce kendisinin çıkardığı Tercümanı Hakikat gazetesinde yayınlanırdı. O dönemlerde Hüseyin Cahit Yalçın'ın anılarında anlatıldığı üzere insanlar geceleri gaz lambası ışığında oturur ve gazetede tefrika edilen Ahmet Mithat Efendi romanlarını okurlarmış. Bu açıdan bakıldığında toplumda okuma sevgisini aşılayan yazarlardan biridir. Teşekkürler bu güzel paylaşım için. Aradan uzun zaman geçse de Felatun gibi gösteriş meraklısı tipler hiç değişmiyor maalesef. Dolayısıyla bugüne de ayna tutan bir roman olabilir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Mithat Efendi hakkında verdiğiniz bilgiler ve Kitaplara Kaçanları ziyaret edip yorum yazdığınız için teşekkür ederim.

      Sil
  25. İnsanlar yalnız kalmaktan korkuyorlar. Kendilerini birşeyleri paylaşarak bir birey olarak görmeye toplumda bir yer edinmeye çalışıyorlar.
    Oysa bilmiyorlar ki en zoru kendin olabilmektir, kendimiz olmalıyız...
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok önemli bir konuya değişmişsiniz. Yorumunuz ve Kitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

EN ÇOK OKUNANLAR

GİDEBİLECEĞİ BİR YERİ OLMALI İNSANIN

KİTAPLARA KAÇANLAR

3- KELEBEK VE DALGIÇ / JEAN DOMINIQUE BAUBY

1- İVAN İLYİÇ'İN ÖLÜMÜ / TOLSTOY

BAZEN KAYBEDERKEN KAZANIRSIN (FİLM; AŞKIN GÜCÜ / WHAT DREAMS MAY COME)

4- YABAN / YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU