ÖYLE BİR GİDERLER Kİ ...


Göğsüme saplı bıçağın ağır ağır çıkarılışı gibi, sökülürken içimi acıtıyor. Zannedilir ki, ağır ağır çıkarılırsa bıçak, yarayı çok acıtmayacak.

Dost, senin gidişin de böyle oldu işte. 

Beraber olunan günler, dalından koparılan gül gibi, ne yapsam uzatamadım ömrünü. Hüznün bayramı oldu, ayrılığın günü.

Nihayeti olan bir varlık olarak yaratıldık, ayrılık illa ki olacak. Tek tesellim bu. Ancak, bu teselli yarama ecza olmuş değil. Dosta öyle bağlanırım ki, ayrılığı da böylesine sancılı oluyor işte.

Dost, çokça sevildin. Yaşadığımız günlerde dinlemesini bilen, yüreğini açan insan bulmak zor. Birlikte olmaya, sohbete vakit bulamayan, ancak boş zamanlardan sıkılan, yaratılmış meşguliyetlerin baskısı altında hiçbir yere yetişemeyen, benciliği karakter edinen, çokça konuşan, fakat dinlemeyen, çokça sevdiğini söyleyen, fakat değer vermeyen, dertlerini pazarlayan, ancak dert almayan insanların arasında, bir hengâme içinde buldum seni. Yüreğini açtın bana, yüreğimin talibi oldun her dem.

“Amak-ı Hayal”de, Aynalı Baba, ayrılık anı geldiğinde Raci'ye; “Beni gönlünden çıkarma ki her an senle birlikte olayım,” diyordu. Bu vakitten sonra, uzakta da olsan, bir gün unutulacak olsa da ismim, dostluğun baki olması temennim. Beni gönlünden çıkarma. Bir yol biter, başka bir yolda kesişir yolculuğumuz. Buna inanıyorum. Yeter ki, istikamet doğru olsun. Bu istikamet üzere olan arzumuz hiç kaybolmasın.

Sende inancını kaybetme. Keyif anlarında olmasa bile, tutabilirsen kavlimizi, dar vakitlerinde seni teselli etmesi, seni sarması niyetiyle, sana emanet ediyorum. 

Dost sevdasına ne zaman kendimi kaptırsam, bu sevda üzerimdeyken dosttan ne zaman ayrılsam, ayrılıktan sonra gelen ilk buluşmalarda yüz yüze geldiğim hakikat çok kez tokatladı beni. Ayrılık ve sonrasında gelen ilk buluşmalara dair tecrübem içimi kemiriyor. Giden birçok dost, gittiği yerden eksilerek dönüyor.

Ayrılırken sımsıkı sarıldığım halde, bugün nerededir ne haldedir bilemediğim, bilsem bile bir şekilde iletişim imkanını kaybettiğim, ayrı dünyaların talibi olan dostlarımı düşününce, içimi ümitsizliğin zafer çığlığı dağlıyor. Anla işte; içimde seni korurum ya, dışarıda, değerlerin alt üst edildiği hayat içinde seni de kaybetmekten, unutmandan değil de, yüreğinde tükenmekten, kendini müstağni görüp dosta gereksinim duymamandan korkuyorum.


Kübalı kadınlar dönüşü olmayan yolculuklara sevdiklerini “sondan bir önceki kez” diyerek uğurlarmış. Bende, bu ümide sığınarak, sondan bir önceki kez diyerek uğurluyorum seni. Bundan gayrı bana yolun açık olsun demek düşer.

Yıllar öncesinden, bir köşe yazısından bulup, eski bir ajanda sayfasına yazdığım, her giden dostun arkasından açıp tekrar okuduğum Gökhan ÖZCAN’ın satırlarıyla veda etmek istiyorum sana.

“Öyle bir giderler ki, sanki daha önce hiç aramızda olmamış gibi büyük bir sessizlik bırakırlar arkalarında. Öyle büyük bir sessizlik ki, sanki hiç gitmemişler gibi durur yoklukları aramızda. Sanki ‘var’ken hiç kaplayamadıkları kadar çok yer kaplarlar ‘yok’ ken hayatlarımızda. Ve hiç bilmeyiz yine de, nerede ne halde olduklarını"

Bu yazıyı kime, ne zaman yazıldı diye sormayın lütfen. Kırk yaşındayım. Ayrılığı hissettiğim yaşlardan beridir tüm ayrılık anları için yazdım.


Yunis ELMAS


ALTINTI YAPILAN ESERLER:

A'mak-ı Hayal, Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi
Bir Gölge Gibi, Gökhan ÖZCAN

Fotoğraf: https://www.pexels.com/photo/black-and-white-photo-of-holding-hands-735978/

Yorumlar

  1. Etkileyici cümlelerle güzel bir yazi ama hüzünvari 😊 kaleminize sağlık 😊😊😊

    YanıtlaSil
  2. Ayrılığı herkes böyle anlatamaz. Zira aynı şekilde yaşamaz. "Giden birçok dost, gittiği yerden eksilerek dönüyor" Bunu çok yaşayan biri olarak sizi anlamak acıttı beni. Ayrılığın ölümden tek farkı, ondan daha beter olması bence...
    Çok güzeldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayrılığı herkes böyle anlatamaz demişsiniz. Bu sözün karşısında bir yanım şımarırken, bir yanım hem memnun hem mesut oldu. Teşekkür ederim.

      Sil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş. Şairin de dediği gibi "Gönül ister ki ayrılıklar olmasın, olursa da yine özler, yine bekler, yine geliriz. Çay içer, kitap okur, sohbet ederiz. Dua eder, dua bekleriz." Kal sağlıcakla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaklaşık altı sene sonra döndün ayrıldığın şehre ve bir kaç gün kalıp tekrar gittin. Ailenle, tatlı izler kazıdınız anılar defterinin üzerine. Yine bekleriz. Sohbet eder, çay içeriz.

      Sil
  4. Hep gidenler unutulmuş gibi olsa da, yazını okurken kimlerin gelip geçtiğini hatırlayıverdim. Dost bildiklerimin iyi olduğunu bir yerlerde yine iyilik yaptıklarını biliyorum. İyi ki olmuşlardı yanımızda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem sen, hem dostların çok şanslısınız o zaman. Yorumunla katkı sağladığın için teşekkürler.

      Sil
  5. Çok güzel bir yazı olmuş... Benim bir duyurum vardı : blog adımı değiştirdiğim için bilgilendirmek istedim... Sizler de bunu paylaşırsanız çok mutlu olurum : ) Yeni adımız : https://konumuzkitap.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni blog adınız çok güzel olmuş. Kitap yorumlarının takipçisi biri olarak çok beğendim. Ayrıca, yorumunuz içinde teşekkür ederim.

      Sil
  6. Bu yazıyı okurken kulağımda maNga'nın şarkısı vardı.
    Çok güzel cümleler, okurken uzaklara çok uzaklara gittim.
    Özellikle bu cümleyi bir hayli anlamlı buldum:
    "Giden bir çok dost, gittiği yerden eksilerek dönüyor."
    Kalemine sağlık...
    Böyle yazıların devamı gelsin, gelmeli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, giden bir çok dost, gittiği yerden eksilerek dönüyor maalesef. Keşke, böyle bir cümle hiç kuramasaydık.
      Teşekkür ederim.

      Sil
  7. Giden bir dostun arkasından duyulan hüzne tatlı hüzün diyorum. Bu da çok kişiye nasip olmaz zaten. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. "sanki ki hiç gitmemişler gibi durur yoklukları aramızda" ne çok yokluk özlem çeker olduk. Hayat özlemden ibaretmiş. Uzaklıkları yar edinince anlıyor insan... Dostsuz kalmamak dileğiyle yüreğinize sağlık ..

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel bir yazı olmuş. Alıntılar da çok yerinde: Aynalı Baba’dan verdiğiniz alıntıyı çok sevdim.
    Bir dosta yazılmış gibi, sıcak cümleler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Arif bey. Aynalı Babanın bu sözü çok hoşuma gider.

      Sil
  10. Emeğinize sağlık. Harika satırlar, duygu yüklü her biri ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Yazı, bu övgü dolu sözleri hak edebilmişse ne mutlu bana

      Sil
  11. of çok güzel ve çok üzüldüm senin için yaa çok etkilenmişsin demek ki, yani bir kurgu değilseee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurgu değil. Yıllar itibarıyla giden bir çok dostun arkasından hissedilenlerin bir yazıda bir toplanması sonucu ortaya çıktı bu metin. Teşekkür ederim.

      Sil
  12. çok etkilendim, kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazan için en büyük tatmin, okuyan kişiler üzerinde etki bıraktığını bilmesi herhalde. Kitaplara Kaçanlara hoş geldiniz.

      Sil
  13. Dosttan ayrılır zordur. Hele bir de yara açıp gittiyse. Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
  14. Blogumda yarışma düzenliyorum. Siz ve takipçileriniz katılırsa çok memnun olurum. Yarışmaya dair her şey blogumda yazılıdır. Herkese bol şanslar:)
    https://konumuzkitap.blogspot.com/2018/08/hak-eden-kazansn.html

    YanıtlaSil
  15. yazıyı da alıntıları da çok sevdim duygu da gözlerimi doldurdu g. özcan notlarını yıllarca ben de her yere almışımdır ama artık yorgunum dediğim gibi kapı açık gelen gelir giden gider

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanları ziyaret edip duygularınızı paylaştığınız için teşekkür ederim.

      Sil
  16. Tabi ki üzüldüklerim sevdiklerim sevmediklerim kaybettikden sonra kaybetmeseydim dediklerim oldu ama bir baktım kendimi kaybetmişim ömrüm uçmuş gitmiş o yüzden artık ilk sırada ben varım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında doğrusunu yapıyorsunuz. Kitaplara Kaçanları ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim.

      Sil
    2. ben teşekkür ederim ziyareti seviyorum hele de sizin gibi güzel yazan komşular başarılar dilerim.

      Sil

Yorum Gönder

EN ÇOK OKUNANLAR

GİDEBİLECEĞİ BİR YERİ OLMALI İNSANIN

KİTAPLARA KAÇANLAR

3- KELEBEK VE DALGIÇ / JEAN DOMINIQUE BAUBY

1- İVAN İLYİÇ'İN ÖLÜMÜ / TOLSTOY

BAZEN KAYBEDERKEN KAZANIRSIN (FİLM; AŞKIN GÜCÜ / WHAT DREAMS MAY COME)

4- YABAN / YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU