Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

3- KELEBEK VE DALGIÇ / JEAN DOMINIQUE BAUBY

Resim
KENDİ VÜCUDUNDA HAPSOLMAK "İnsanın önünden geçtiği bir ağacı görebildiği için mutlu olmamasına şaşırıyorum." Budala, Dostoyevski Kolay olanı, şikâyet etmektir. Bir şeyi başaramadığında, ufacık bir adım atmadığında bahaneler üretmektir en kolay olanı. Zannederiz ki, tüm dünya bize karşı, imkânsızlıklar içinde boğulan hep biz oluruz. Şansı yaver gitmeyen, bizden bahtsız olanı yok sanırız. Korkarız, endişeleniriz; korunaklı duvarlar içerisinde steril bir hayat sürer, geleceğe yönelik uzun planlar yapıp her şeyi kontrol altına almaya çalışırız. Tutabilen ellere, yürüyen ayaklara,  görebilen gözlere, duyabilen kulaklara sahipsek, konuşabiliyor ve söylenen sözü anlayacak aklı kaçırmamışsak, bize değer veren insanların varlığını hissediyorsak, ne büyük imkânlara sahip olduğumuzun farkında olmalı değil miyiz. Elde edemediklerimiz için üzülmek yerine, sahip olduklarımızın ne kadar kıymetli olduğunu, şikayetlerimizin birçoğunun aslında önemsiz olduğunu, kimler

İNSANLAR DOST DEĞİL, MÜŞTERİ Mİ?

Resim
“Mekânımız piyasadır. İnsanlar dost değildir. Hayatta hiç kimsenin akrabası kalmamıştır. İnsan kılığında gördüklerimizin hepsi müşteridirler.”  (Henry Sen Neden Buradasın? 2, İsmet ÖZEL) Şimdi anlamına yakinen şahit olduğum bu cümleleri, yıllar önce  meğer atlayarak okumuşum.   Şehvetle yapılan her türlü ayıbın ve haksızlığın temize çıkartılması için, hayatın gerçeklerinin günah keçisi olarak ileri sürüldüğü  günlerin değer yargılarıyla besleniyoruz. Toplum öyle bir yöne doğru yol aldı ki, her türlü ilişki ve arkadaşlıklar muhtemel bir fayda, imtiyaz ümidi ve ekonomik beklentiler üzerine kuruluyor. Bu beklentileri karşılayamayacaksa, verilen bir selam, tebessüm, ilgi ve alaka israf sayılıyor.   Zaman zaman, “Dolap Beygiri” filmindeki memur Ali’nin durumunu andıran çalışma masamdan kafamı kaldırıp, gelip giden insanlara bakıyorum da, gönlüm razı olmayarak İsmet ÖZEL’e hak veriyorum. Sokaklarda, haberlerde görüp duyduklarıma ise zaten dayanamıyorum. İnsanlar, her geçen gün daha ç