6- BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ / STEFAN ZWEIG
BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ BAŞLAR VE GERİYE KOCA BİR BOŞLUK KALIR “Kendini gösterinin hizmetine adamış olan birey, toplumsal hayatta varoluşunu ispatlayabilmek için, görünen olana yüklenir ve tüketerek gösteriyi besler. Böylece ‘gösteri kendini tartışılamaz ve erişilmez devasa bir olumluluk olarak sunar. “Görünen şey iyidir, iyi olan şer görünür” der, başka bir şey demez.” (Gösteri Toplumu-Guy Debord) Belki de bu yüzden insanlar çapı nispetinde ulaşabildiği mecralarda, görünür olmak, var olduğunu göstermek telaşı içinde kıvranmakta. Gündelik hayat, yaşanılan hayatın her anının sergilendiği bir sahneye, sahip olunan şeylerin yarıştırıldığı bir arenaya dönüşmüş bulunmaktadır. İletişim araçlarının arttığı, kolay ulaşılabildiği bir çağda, iletişimsizlik tedavi gerektirecek ciddi sorun haline geldi. Sahici dostluklar kurmak her geçen gün zorlaşıyor. Bunun yarattığı boşluk, sahip olunan maddi imkan ve statüler, sanal cemaat ve sanal gerçeklikler üzerinden giderilmeye çalışılıyor. Anlam boş