Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

6- BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ / STEFAN ZWEIG

Resim
BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ BAŞLAR VE GERİYE KOCA BİR BOŞLUK KALIR “Kendini gösterinin hizmetine adamış olan birey, toplumsal hayatta varoluşunu ispatlayabilmek için, görünen olana yüklenir ve tüketerek gösteriyi besler. Böylece ‘gösteri kendini tartışılamaz ve erişilmez devasa bir olumluluk olarak sunar. “Görünen şey iyidir, iyi olan şer görünür” der, başka bir şey demez.” (Gösteri Toplumu-Guy Debord) Belki de bu yüzden insanlar çapı nispetinde ulaşabildiği mecralarda, görünür olmak, var olduğunu göstermek telaşı içinde kıvranmakta. Gündelik hayat, yaşanılan hayatın her anının sergilendiği bir sahneye, sahip olunan şeylerin yarıştırıldığı bir arenaya dönüşmüş bulunmaktadır. İletişim araçlarının arttığı, kolay ulaşılabildiği bir çağda, iletişimsizlik tedavi gerektirecek ciddi sorun haline geldi.  Sahici dostluklar kurmak her geçen gün zorlaşıyor. Bunun yarattığı boşluk, sahip olunan maddi imkan ve statüler, sanal cemaat ve sanal gerçeklikler üzerinden giderilmeye çalışılıyor. Anlam boş

BİR KİTAP BİR ALINTI- 4 (FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ)

Resim
GÖSTERİ TOPLUMUNA DAİR Bugün sosyal medya aracılıyla, artık çığırından çıkmış bir şekilde, neredeyse kurulan her sofranın, gezilen her yerin, satın alınan her eşyanın, kutlanılan her özel günün, verilen/alınan her hediyenin peş peşe gönderilen onlarca fotoğraf ve bildirimlerle paylaşılması, teşhir edilmesi sizce neyi ifade ediyor. Sevdiklerimizle mutluluğumuzun paylaşılmasını mı? Hayır, işin aslı öyle değil diyor Ahmet Mithat Efendi yüzyıl öncesinden. “Felatun Bey ile Rakım Efendi” adlı romanında bu alışkanlığı bize şöyle anlatıyor: "Yaradılışının gereğidir ki, insan kendi mutluluğundan yalnız kendisinin haberi olmasıyla yetinmez. Herkesi haberdar etmek ister. Hatta bir adam gerçekte mutlu değilse bile, halkı kendi mutluluğuna inandırmak için hilekarlığı ve yalancılığı dahi kabul eder. (...) Beş liralık bir saate, yirmi beş liralık veya daha pahalı elmas kordon takmak gibi gösterişler, bu yaratılışın en adi seviyesinin gereklerindendir. Gerçi saat insan için gerekli

MESAFELERİN AYAZINDA ÜŞÜDÜM

Resim
Korunaksız kaldığımız günlerin ortasında mesafelerin ayazında üşüyoruz.   &&& Uzun yıllar görüşemediğim bir dostumu, lisede okuyan çocuğunun kanser olduğunu öğrendikten sonra arayabilmiştim ancak. Hatırlıyorum; sarı saçlı, dünya tatlısı bir çocuktu. Telefonla yapılan sohbetimizden anlıyorum ki, arkadaşımla çıktığımız hayat yolculuğunda tercih ettiğimiz araçlar değişmişse de, birbirimizden habersiz aynı limanlarda gemiler bağlamışız meğer. Sözleriyle belli etmedi, ancak çok acı yaşanmıştır evinde. Aynı mekânda olamayınca, acısını gözlerinde göremiyorum. Gözlerinde göremeyince de telefonun sesinden onu hissedip, yükünü alamıyorum. İsterdim ki arkadaşımın zor gününü paylaşayım, yüküne ortak olayım da, bu yükten kurtulmak için beraber bir çıkış yolu bulalım. Bir kaç ay sonra, telefonuma gelen bir mesajla o güzel yavrunun öldüğünün haberini aldım.   &&&   Paylaşılmaya, yaşamaya değer çok güzel günler oluyor. Lakin, her şey yolunda giderk