Kayıtlar

Eylül, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YARALI ER KALBİM -YUNİS ELMAS

Resim
YARALI ER KALBİM Yalnızlık meydanında Kalabalıklar seyirci Yaralı er kalbim Kılıcım İnsan yüreği ile lekeli. Vur vur bitmiyor Kalplerde cehalet Heyhat!  Sen olma sakın Nisyana gömdüğüm son ceset. Yunis ELMAS   Resim Kaynak: https://www.pexels.com/photo/green-tree-in-the-middle-of-desert-909656/

5- GORİOT BABA VE AHVALİMİZ

Resim
Yıllar önce, Balzac’ın Goriot Baba’sını okurken, bu babanın kızlarına duyduğu aşırı sevgiyi, onların her ihtiyacını karşılamak için tüm servetini tüketişini abartılı, buna karşılık kızlarının babalarına karşı çıkarcı tavırlarını gerçeklikten uzak bulmuştum. Şimdi, iki çocuk babası olarak hissettiklerimle birlikte, çocuklarının peşinden koşup da, “her isteklerini yerine getiriyorum …” diyen anne babalar ve her geçen gün huzur evlerinin sayısının arttığına dair haberler, "bir daha okumam" dediğim Goriot Baba'yı tekrar okuttu bana.   Karısı öldükten sonra deyim yerindeyse bütün hayatını ve servetini kızları Delphine ve Anastasie için adayan,  hayatının yegane anlamı ve mutluluğu, kızlarının her isteği ve hevesini yerine getirmekten ibaret olan Goriot Baba için Paris sosyetesinden bir kadın şöyle diyordu:  “Yüreğimiz bir hazinedir. Onu bir çırpıda boşaltırsanız iflas edersiniz. Meteliksiz kalan bir kimseyi asla bağışlamadığımız gibi, bir duyguyu da, ta derinlerine ka

BİR KİTAP BİR ALINTI- 3 (DİRİLİŞ-TOLSTOY)

Resim
"Bahar, kentte bile yine bahardı" Tolstoy'un okuma serüvenimde izler bırakan “Diriliş” adlı romanında, Prens Nehludov hizmetçi Maslova’ya karşı geçmişte yaptığı hatasını yıllar sonra jüri olarak katıldığı ve Maslova’nın yargılandığı mahkeme salonunda fark eder. Yaşadığı vicdan azabının etkisiyle, Maslova'ya yardım etmek ve sahip olduğu serveti ile şöhretini işlediği günaha diyet olarak ödemek ister.   Maddi hazlarla öldürülen bir ruhun, yıllar sonra çekilen vicdan azabıyla yeniden dirilişinin anlatıldığı, ö zellikle Maslova’nın yargılandığı bölümlerde dönemin hukuk ve yargılama sürecinin eleştirildiği Tolstoy'un bu eserinin ilk paragrafı kitabın temasını özetler mahiyette: “Küçük bir yerde birkaç yüz bini bir araya gelmiş inşalar, üzerinde toplandıkları toprağı ne kadar bozmaya çalışmış, hiçbir şey yetişmesin diye taşlarla doldurmuş, taşların arasından uç veren otları yolmuş, ortalığı kömür ve petrol dumanına boğmuş, ağaçların orasını burasını kesmiş,

4- YABAN / YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU

Resim
  "Yalnızlık dinmeyen bir sızıdır" Yaban Yaban için kısaca, Türk Aydınıyla Türk Köylüsü arasındaki uçurumun, köy halkının milli değerlere bakış açısının ve yaşam tarzının anlatıldığı eleştirel bir roman diyebiliriz.  Ancak, romanda anlatılan köy haklının, köy yaşam tarzı ve ahlakının, köylünün birinci dünya savaşı ve kurtuluş savaşına bakış açısının ve milli mücadeleye olan duyarsızlığının tam anlamıyla gerçeği yansıtmadığını, roman boyunca yalnızca olumsuz yönlerinin ön plana çıkartılmasının, ön yargılı bir bakış açısının eseri olduğunu düşünüyorum. Köy halkı ile ilgili yapılan eleştiriler için kitabın 25, 26, 27, 35, 36, 72, 119, 120, 121 inci sayfalarına bakılabilir. Yazar, kitabın başında yer alan "Yaban'ın İkinci Basılışı Vesilesiyle" başlıklı metinde bu eleştirilere cevap veriyor. "Yaban'a yöneltilen başlıca suç, kitabın köylü aleyhtarı bir karakter taşıması; köylünün maddi ve manevi sefaletini bir entelektüel ağzından tezfiye kal